1979 Van doğumlu olan Süha DURAN, 1990 yılında Yamaha Müzik Okulu‘nda başladığı müzik eğitimini 1994 yılında birincilikle bitirdi ve Yamaha‘da tanıtım görevlisi ve teknik eleman olarak göreve başladı. Aynı zamanda profesyonel sahne hayatına da merhaba diyerek çeşitli bar ve gece kulüplerinde klavyecilik yaptı.
Tek Tanrı’ya inanırız (Yasa’nın Tekrarı 6:4; Yeşaya 43:10; 1.Timoteos 2:5,3:1). Göklerin ve yerin, her şeyin yaratıcısı; var olan, var olmuş ve var olacak olan; başlangıç ve son O’dur (Yaratılış 1:1; Vahiy 1:8). Tanrı ruhtur (Yuhanna 4:24), sonsuzdur (Yeremya 23:23-24; Mezmur 90:2), değişmez (Yakup 1:17). Egemen ve bağımsızdır; bütün varlıklar O’na bağımlıdır (Yeşaya 40:12-26). Adil ve doğrudur (Mezmur 9:7-9, 11:7); sevgi, lütuf ve merhamet gösterir (Mezmur 136:1-26; 1.Yuhanna 4:4-11); gerçek ve sadıktır (Sayılar 23:19); her şeye gücü yeter (Yeremya 32:17); kutsaldır (1.Petrus 1:16; Yuhanna 1:50-2:2).
Sonsuzluktan beri ve sonsuza dek, tek ve aynı Tanrı üç benlikte bulunmaktadır: Baba, Oğul ve Kutsal Ruh (Matta 28:19). Bu üç benlik Tanrı’nın tekliği içinde öz, varlık ve yetki açısından aynı, işlev açısından değişik, birbirlerine eşit ve birbirleriyle uyumlu olarak bulunmaktadır. (Süleyman’ın Özdeyişleri 3:23; Mısır’dan Çıkış 2:3; Elçilerin İşleri 1:1-3)
Baba… Yaratılışın, İsa Mesih’in, İsrail’in ve bütün inanlıların Babası’dır (Elçilerin İşleri 17:29; Matta 3:17; Mısır’dan Çıkış 4:22; Galatyalılar 3:26). Görkemli ve kutsaldır, kimse O’nun yüzüne bakıp sağ kalamaz (Mısır’dan Çıkış 33:20) ama kaybolmuş ve günaha kapılmış çocuklarına duyduğu sevgi ve merhamet nedeniyle karşılıksız olarak Oğlu İsa Mesih’i göndermiştir (Yuhanna 3:16). Böylece onları kurtarmış ve insanlıkla Kendisini barıştırmıştır (2.Korintliler 5:18). Duaları işitir ve yanıtlar (1.Yuhanna 5:14-15).
Oğul… Kutsal Ruh aracılığıyla bakire Meryem’den doğmuş ve insan bedeni almıştır (Matta 1:18-26). Günahsız yaşamasına karşın insanlığın günahlarını, acılarını taşımıştır (2.Korintliler 5:21; Yeşaya 53:4). Golgota’da bütün insanlığın günahı için çarmıhta ölerek (İbraniler 9:11, 10:18) Kendisine iman edenler için kurtuluşu satın almıştır (1.Korintliler 7:23; Vahiy 5:9). Ölümden dirilerek ölümü yenmiş ve göğe yükselmiştir (1.Timoteos 1:9; Luka 24:1-53). Baba’nın sağ yanında oturarak inanlılar için dua eder, korur, güvence verir ve onları savunur (İbraniler 7:25-26; 1.Yuhanna 2:1). Tanrılığın bütün sıfatlarına sahiptir.
Kutsal Ruh… Tanrı’nın her şeyi bilen, her yerde bulunan Ruhu’dur (1.Korintliler 2:10-11; Mezmur 139:7). Dünyanın günah, doğruluk ve gelecek yargı konusunda suçlu olduğunu gösterir (Yuhanna 16:7-11). Günahkarları Kurtarıcı’ya yöneltir, inanlılarda konut kurar (Romalılar 8:9), yeniden doğmasını sağlar (Yuhanna 3:3), vaftiz eder (1.Korintliler 12:13), mühürler (2.Korintliler 1:22). Her inanlıya Tanrısal yaşamı ve hizmeti için yol gösterir, eğitir, olgunlaştırır, ruhsal armağanlar ve güç verir ve onları böylece Rab’bin görkemli gelişine hazırlar (1.Korintliler 12:7-11; Galatyalılar 5:13-17; 1.Korintliler 2:6-16). Tanrılığın bütün sıfatlarına sahiptir.
İnsanın Tanrı benzeyişinde yaratıldığına, önceleri kutsal ve pak olduğuna ama kendi iradesiyle söz dinlemezlik ettiğine ve günah işlediğine inanırız (Yaratılış 1:27, 3:1-24). Böylece Aden Bahçesi’ndeki paklıktan günahın ve kötülüğün derinliklerine atılmıştır ve bunun sonucu olarak bütün insanlık günahlıdır ve Şeytan’a satılmıştır (Romalılar 5:12-19, 8:7; Galatyalılar 3:22). İnsanlar kaderleri nedeniyle değil kendi iradeleriyle günahlıdırlar (Yeşaya 53:6), doğal benlikleri nedeniyle Tanrı’nın Yasası’nda gerekenleri yerine getiremezler ve sevap işleyerek günahlarını örtemezler (Efesliler 2:3, 2:9, Romalılar 3:20). İnsan doğal benliği nedeniyle günaha eğilimlidir ve suçludur; hiçbir özrü yoktur. Adil ve kutsal Tanrı’nın yargısını hak etmiştir (Romalılar 1:20, 7:13-24, 1:18-32).
Papa Leo, 11 Eylül Perşembe günü Vatikan’daki Sinod Salonu’nda yeni atanan piskoposlarla yaptığı toplantının sonunda düzenlenen soru-cevap oturumunda birçok önemli konuya değindi. Kutsal Makam Basın Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Papa Leo yeni piskoposların göreve başlangıçta karşılaştıkları “korkular, değersizlik hisleri ve çağrıdan önceki yaşamlarına dair farklı beklentiler” gibi zorluklar ve meseleler üzerine düşüncelerini paylaştı.
Yeni piskoposları Rab’be yakın kalmaya, dua için zaman ayırmaya ve çağrılarının kaynağı olan Kutsal Ruh’a koşulsuz güvenle yaşamaya devam etmeye teşvik etti. Bu buluşma, Kilise’nin geleceği için kritik öneme sahip konuların ele alındığı verimli bir diyalog ortamı sundu.
Papa Leo, yeni piskoposların episcopate hizmetine başlarken hissettikleri doğal endişelere, kendi yeterlilikleri hakkındaki şüphelerine ve bu yeni görevin getirdiği ağır sorumluluklara dikkat çekti. Bu hassas geçiş döneminde, her bir piskoposun kişisel yolculuğunu ve beklentilerini anladığını dile getirdi. Onlara, bu zorluklar karşısında yılmadan, inançlarını canlı tutarak ve Tanrı’nın lütfuna sığınarak ilerlemeleri gerektiğini hatırlattı.
Özellikle dua etmeye ayrılan zamanın önemini vurgulayan Papa, Kutsal Ruh’un rehberliğine tam bir güvenle yaşamaya devam etmenin bu kutsal görevdeki başarının anahtarı olduğunu belirtti. Kutsal Ruh’un, piskoposların çağrılarının ve güçlerinin yegane kaynağı olduğunu tekrar dile getirdi.
Papa Leo, piskoposları Kilise’nin evrenselliği üzerine düşünmeye ve dünyada tanıklık etmeye davet etti. İnsanların yaşamın anlamı ve kötülük hakkındaki sorularıyla mücadele ettiği günümüzde, onlarla yeniden bağ kurmanın hayati olduğunu vurguladı. Kilise’nin, bu temel sorulara yürekten ve samimi yanıtlar sunarak rehberlik etme misyonunu hatırlattı.
Papa Leo, 25 yıl önce seminerde öğrenilen “hazır cevapların” artık yeterli olmadığını açıkça ifade etti. Piskoposları, ilk zorlukta korkup pes etmeyen, sebatkar öğrenciler olmaya çağırdı. Halkına ve rahiplerine yakın çobanlar olmanın önemini vurgularken, merhametli ancak gerektiğinde kararlı bir duruş sergilemeleri gerektiğini belirtti.
Sadece vaaz vermekle kalmayıp, dinlemeye ve diyaloğa açık olmaları gerektiğini de ekledi. Bu yaklaşım, Kilise’nin çağdaş dünyayla daha etkili bir şekilde etkileşim kurmasını sağlayacaktır.
Papa, sinodalitenin sadece pastoral bir yöntem olmadığını, aksine “bir Kilise tarzı” olduğunu belirtti. Dinlemeye ve çağrıldıkları misyon için ortak bir arayış içinde olmaya dayalı bir tarz olduğunu ifade etti. Sinodalitenin, Kilise’nin tüm üyelerinin katılımıyla yürütülen, kolektif bir sorumluluk ve paylaşım süreci olduğunu vurguladı.
Yeni piskoposları “köprüler kuranlar” olmaya çağıran Papa Leo, Kilise yaşamında laiklerin rolünü güçlendirmenin ve onların entegrasyonunu teşvik etmenin önemine dikkat çekti. Silahsız ve silahsızlandırıcı bir barışa hizmet etmenin herkesin görevi olduğunu vurguladı. “Barış herkes için bir meydan okumadır!” sözleriyle bu konunun aciliyetini dile getirdi.
Bu çağrı, sadece dini liderlerin değil, tüm inananların toplumsal uzlaşıya ve küresel barışa katkıda bulunma sorumluluğunu da içeriyor. Papa, Kilise’nin bu alanda aktif bir rol oynaması gerektiğini hatırlattı.
Kutsal Peder, ruhban sınıfının uygunsuz davranışları konusuna da değindi ve bu tür durumların derhal ele alınması gerektiğini belirtti. Bu tür olayların üstünün kapatılamayacağını, mağdurlara ve suçlananlara karşı merhamet ve gerçek adalet duygusuyla yaklaşılması gerektiğini vurguladı. Kilise’nin bu konuda şeffaf ve kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade etti.
Papa, piskoposluk görevini kabul ettikleri için yeni piskoposlara teşekkürlerini ileterek, “Sizin için dua ediyorum; Kilise sizin ‘evet’inizi takdir ediyor” dedi. Onlara, “Yalnız değilsiniz; yükü birlikte taşıyor ve İsa Mesih’in İncil’ini birlikte ilan ediyoruz” sözleriyle destek verdi.
Piskoposlardan gelen sorulara yanıt veren Papa Leo, sosyal medyanın kullanımı ve ihtiyatlı olmanın gerekliliği üzerine konuştu. Herkesin “ne isterse söyleme hakkına sahip olduğunu, hatta yanlışları bile” hissettiği platformlarda ortaya çıkan risklere dikkat çekti. Gerçeğe ulaşmanın bazen acı verici olabileceğini ancak gerekli olduğunu belirtti.
Bu bağlamda, iletişim uzmanlarından yardım almanın faydalı olacağını söyledi. Sosyal medyayı kullanırken “sakin kalmalarını”, “berrak bir zihinle” hareket etmelerini ve bir profesyonelden destek almalarını tavsiye etti. Doğruluk ve sorumluluk, dijital iletişimde temel prensipler olmalıdır.
Yeni görevin zorluklarına değinirken, Papa Leo kendi deneyimlerine atıfta bulunarak Tanrı’nın lütfuna ve kişinin kendi durumuna özgü lütfa güvenilmesini teşvik etti. Yeni piskoposları hem yeteneklerini hem de sınırlılıklarını, başkalarının yardımına ihtiyaç duyma dahil, tanımaya teşvik etti. Bu bağlamda, kendilerine eşlik edebilecek veya yardımcı olabilecek iyi bir emeritus piskoposun değerli deneyimini hoş karşılamalarının faydalı olabileceğini öne sürdü.
Aynı zamanda, Papa, kişinin kendi grubunu oluşturma ve içine kapanma tuzağına karşı uyardı. Hıristiyanların azınlık olduğu yerlerde bile köprüler inşa etmenin ve diyalog aramanın gerekliliğinden bahsetti. Özellikle diğer dini geleneklere mensup insanlara karşı gerçek Hıristiyan sevgisi ve merhametle tanıklık ederek “birbirinizi nasıl sevdiğinize göre sizi tanıyacaklar” ilkesine vurgu yaptı.
Ruhban okulu eğitiminde, gelenleri kabul etmede ve ruhsal çağrıları karşılamada açık olmayı teşvik eden Papa, aynı zamanda her bir rahip adayının İncil’in ve Hıristiyan ile misyonerlik yaşamının diğer boyutlarını keşfetmesi için eşlik edilmesi gerektiğini istedi. Misyon konusunda ise, yerel Kilise için bir umut kaynağı olabilecek, çeşitli eklesiyal hareketlerde yer alan, otantik misyoner laiklere güvenmeyi önerdi.
Çevresel krizlerin ciddi sonuçlarına ilişkin sorulara yanıt olarak, Papa, Laudato si’ ansiklopedisinin onuncu yıl dönümünü hatırlattı ve piskoposları ansiklopedinin temalarını pastoral çalışmalarında tanıtmaya teşvik etti. Bu alanda “Kilise’nin var olacağını” ancak Hıristiyan antropolojisine aykırı başka konuların karıştırılmasına izin verilmeyeceğini belirtti.
Papa, evrensel ve yerel Kilise içindeki farklı organlar arasındaki ilişkiler; piskopos atama süreci; dünyadaki birçok kriz ve bunlarla birlikte yüzleşme gerekliliği; ve bir piskoposun varlığının değeri, özellikle acı çekenlere yakın olma gibi konularda da konuştu. Son gençlik Jubilesi’nin ardından, dünyanın gençleri ve özellikle Avrupa’daki gençler de tartışma konusu oldu. Kutsal Peder, gençlerin komünyon ve dua hakkındaki sorularını, manevi yaşam açlıklarını ele aldı. Gençlerin bu açlığı ne sanal dünyada ne de “cemaatlerimizin tipik deneyimlerinde” tatmin edemediklerini dile getirdi.
Toplantının sonunda Papa Leo, hazır bulunan piskoposlara kutsamasını verdikten sonra, Paul VI Salonu’nun fuayesinde onlarla tek tek selamlaştı. Bu buluşma, yeni piskoposların görevlerine başlarken ihtiyaç duydukları ruhsal rehberlik ve pratik tavsiyeleri almaları için eşsiz bir fırsat oldu.
Kaynak: Bu haberin orijinal makalesine buradan ulaşabilirsiniz.