Süha Duran hakkında kim ne demiş?*

Duyguları, düşünceleri ve hissetikleri hedefe kitlenmiş yaydan çıkan ok kadar kararlı olan müzik adamı.

Yetenekleri ve formasyonu zaman zaman tahmin sınırlarımı aşan gördüğüm ve çalıştığım en çok yönlü müzisyen.

Düzenlemeci ve stüdyo müzisyeni olarak daha iyi bir opsiyonu düşünemiyorum. Ana enstrümanı bas gitar ve klavye olmasına rağmen perküsyonda bile harikalar yaratan, müthiş bir düzenleme yeteneğine ve geniş bir ses bilgisine sahip, adı müzisyen çevrelerince bilinse bile Türkiye’de artık geniş kitlelerin tanıması gereken değerli müzisyen.

Esasen Süha Duran müzisyen ve insan olarak anlatılmaz, yaşanır. İyi bir albüm yapmak isterseniz, söylediğinizi siz söylemeden anlamış bir müzik yönetmeni, enstrümanist, düzenlemeci, kayıt mühendisi olarak Süha Duran projenizi istediğiniz yere getirecektir.

Prensipleri ve profesyonelliği gereği çalıştığınız projede bunların sadece birini yapmak isteyecektir ama hangisini yaparsa yapsın dokunduğu işte fark yaratacaktır.

Bir de Süha Duran en güzel riflerini gözleri kapalıyken yazar ve çalar, uyurken bile çalışır. Çalıştığımız işlerde yaptığı büyük katkılara yürek dolusu teşekkürler…

Süha Duran için ne diyelim? Harika bir müzisyen, muazzam bir prodüktör, fevkalade bir mühendis, eşsiz bir dost desek yeter mi?

Süha ile çalıştım çalışalı müziğe doğru yaklaşımım tamamen değişti. Beş sene evvel tanıştığımızdan beri hemen hemen sürekli beraber müzik yapıyoruz. Yaratıcı ortaklığımız öyle bir noktaya geldi ki artık onsuz stüdyoda olmayı düşünemiyorum. Geçen sene Avustralya’da müzik ve film üzerine olan çalışmalarımı devam ettirmek için taşındığımdan beri her stüdyoya girdiğimde eksikliğini hissettiğimi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

Beş senedir beraber çalışmamıza rağmen hala bu insandan öğreneceğim o kadar çok şey var ki anlatamam. Süha’nın yeri çok ayrı. Süha ile çalışmak bir zevk değil bir onurdur. Her stüdyo’ya, sahneye bir tane lazım!

Sevgili Süha Duran; önce inanılmaz komik ve şirin, sonrasında alçak gönüllü bir sanatçı kardeşimdir.

Son albümüm olan Söz-Müzik Bora Ayanoğlu’na inanılmaz katkıları oldu. Klavye çaldı ve harika bir mastering yaptı. Müzik bilgisi ve ruhuyla pırıl pırıl bir albüm sahibi oldum. İyi ki varsın Süha.

Yeniden çalışmak umuduyla, başarılarının devamını dilerim.

Sevgilerimle.

Sahnelerde gözümü açtığımda ilk gördüğüm profesyonel adamlardandır Süha abi. Birlikte çaldığımız sayısız sahne her sahne öncesi yol muhabbetleri vs bana çok şey öğretmiştir.

İlk çaldığım stüdyo kaydının aranjörüdür kendisi. Stüdyoda öğrendiğim ve öğreneceğim her şey Süha abi sayesindedir. Gerçekten ağzına kadar dolu bir müzikalitesi var. Senden öğreneceğim çok şey var abim. 🙂

Çok iyi bir dost, çok iyi bir müzisyen, iyi bir aranjör ve saymakla bitmeyen güzel anılar.

İyi ki tanıdım dediğim nadir insanlardansın ve seviliyorsun Abim.

Polifoni’nin ilk kuruluşundan bugünlere gelmesinde görünmeyen bir kahraman olsada bize desteklerini hiç bir zaman esirgememiş, bizlere bir çok konuda yol göstermiştir. Birlikte bir çok güzel işlere imza atmış olduğumuz, hayatının 30 yıllık bölümünü müziğe adamış olan değerli abim Süha Duran’a teşekkürü borç bilirim.

Süha Duran bir markadır!

Çok yönlü, çok yetenekli ve bu yeteneğini birden fazla mecrada sergileyen sıra dışı müzisyen Süha Duran ile müzik paylaşımımız onun muhteşem bas gitar çalmasıyla oldu. Kendisi her müzisyenin sırtını güvenerek yaslayacağı, güven veren bir müzik anlayışıyla enstrümanını icra ederken, bütün bunlara içtenliği, samimiyeti, sevecenliği ve harika işitme yeteneği ile müzik yaptığı grubun zevkle sahne performansı yapmasına olanak sağlamaktadır.

Süha; zeki ve yetenekli bir adamdır. İsviçre çakısıdır, candır.

Dirayet kavramının bedene bürünmüş hali, sabrını ve ılımlı ruh halini örnek aldığım naif insan. Keşke her davulcu benim kadar şanslı olup onunla tanışma ve çalma fırsatına sahip olabilseydi, sevdiklerini sahiplenen yapısına canlı şahit olabilseydi, davulculuğumu bana yaşattığın için teşekkür ederim.

Müzik kafana ve armoni zekana hayran olduğum canım Süha‘m; senin tontiş parmaklarına kurban olsun tüm müzik camiası. Arkadaşlığın, dünya görüşün ve müzisyenliğinle hep var ol sen emi..

Müziğin efendisi !

Dokuz yıl önce sahnede tanımıştım kendisini. İlk defa bir arada sahne aldığım bir grupta bas gitarıyla bana eşlik ederken tüm sahne gerginliğini unutturan, sakinliği ile beni de sakinleştiren huzurlu adam. Elektronik aletlere, bilumum yazılımlara meraklı ve onlar hakkında engin bilgi sahibi! Müziğin her alanında yer alan ve hakkını veren zat.

Her şey gönlünce olsun, yolun daima açık olsun Süha abicim; seviliyorsun.

Süha ile uzun yıllar önce bir projenin kayıtları sırasında tanıştık. We Play stüdyosunun ilk kuruluşunda bizimle birlikteydi. Sistemi birlikte getirdik ve o kurdu. En zor zamanlarımızdı. We Play markasının yaşamasında ve süre gelmesinde en büyük emeği olan isimlerden birisidir Süha.

Çok iyi bir enstrümantalist, düzenlemeci ve kompozitör olmasının yanı sıra çok iyi bir ses kayıt miks ve mastering uzmanı. Yani eksiksiz ve tam yetkinlikte bir müzik insanı.

Bir projenin en başından en sonuna kadar projeyi mükemmel yürütebilecek bir prodüktör.

Kendisini en yakın zamanda vokalist olarak da görürsek sakın şaşırmayalım.

Süha Duran’ı nerdeyse bir varmış bir yokmuş yaşlarından beri tanırım. İlk karşılaşmamız Yamaha için çalıştığımız dönem olmuştur. O zaman bile Süha’nın ne kadar başarılı bir müzik adamı olacağı belli idi. O yaşlarda Yamaha’nın aranan adamı ve neşe kaynağı olan Süha, yıllar geçti artık müziğin aranan adamı halini aldı.

Süha hakkında yazılan onca güzel sözlere eklemem gerekenler ise; yürüyen müzik ansiklopedisi olduğudur. Stüdyo’da “Artık bitti, buraya kadarmış.” dediğiniz anda Süha devreye girer ve iş daha yeni başlar. Sizi şaşırtması onun için yaşam şekli olmuştur. Şarkınızı ona teslim etmeniz yeterlidir ve o andan sonra harikalar size merhaba diyecektir.

Kendi albümümde, bana katkıları çok büyük. Kapak tasarımından tutun, bas gitarların çalımına kadar bana verdiği destek liralar ile ölçülemez. Ama en önemlisi o benim biricik kardeşim ve dostumdur.

Süha Duran denildi mi bir dakika durur düşünürüm! Neyi mi diyeceksiniz? Keyifli stüdyo saatlerini, yaratıcı müzikal fikirlerini, şen şakrak sohbetlerini, bitmek bilmeyen çalışma enerjisini. (Tabi ki yeteri kadar donat v.b. varsa yanımızda)

Şaka bir yana Süha’yla arkadaşlığımız BÜMK zamanlarına denk gelir. Kendisi o dönem Melki Stüdyoları’nda tonemaisterlik yapmaktaydı. Bunun yanında belgesel, reklam müzikleri aranje etmekteydi. İlk belgesel işimi orada çalmıştım sayesinde. Daha birçok projede birlikte çalışma keyfine erdiğim sevgili arkadaşımdır.

Makina başında harika olduğu kadar, enstrümanların başında da harikadır. Hem armonik, hem teknolojik her şekilde donanımlı ve haddinden fazla yeterlidir. Bizim sektörümüz için çok donanımlı ve elzem bir aranjör, tonemaister, enstrümanist, teknoloji adamıdır. Konvansiyonel düşünebilmesi en önemli özelliklerinden biridir. Form bilgisi çok iyidir, bu da geniş bir yelpazede tasarım ve çalışma imkanı vermektedir.

Hem sahnede hem stüdyoda birlikte zaman geçirmek keyiftir.

Çok şey yazılabilir Süha için. Ama her şeyin başında adamlığı etkilemiştir beni. Müzikal birikimi ve yeteneklerini dahi gölgede bırakan hayranlık uyandıran deha bir zeka ve öngörü yeteneği diğer tehlikeli özelliğidir. Yani Süha size bir şarkı ya da proje için “çoramık” derse bilin ki asla tutmayacaktır. Ya da birini sevmezse, St. Bernard içgüdüleriyle hemen sizi savunmaya çalışıyorsa bilin ki o insandan büyük kazık yiyeceksiniz.

Gerçekten ülkemizde çoğalmasını umut ettiğim güzel insan türü, tam bir müzik adamı.

Enstrümanistlik desem eksik olur, multi-enstrümanistlik bu. Bas gitarı, klavyeyi, davulu ve daha birçok müzik aletini hakkını vere vere çalan mütevazi kişilik. Sahnede bir kere çaldıktan sonra bir daha denk gelsek keşke de çalsakgillerden kendisi. Tabi bir de bu çaldıklarını düzenleyip, kaydetmesi; aranjörlüğü var ki o da ayrı bir kitap konusudur. Ortaya çıkarttığı işlerin kalitesi her defasında beni şaşırtıp kendisine hayran bırakır.

Hem bu kadar müzik bilen hem de bu kadar insanlığı olan birine kolay rastlayamazsınız. O bir Süha Duran 🙂

Süha Duran ismi denince bir durmak gerekir. Lakin ona sahnelerin Sergen Yalçın’ı desek yanlış olmaz. Böylesine yetenekli bir klavyeci ve bas gitaristi dünyada bile kolay kolay yetiştirmek mümkün olmuyor zaten olmadı da.

Badem’in ilk zamanlarında gerek müzikal gerek fiziksel olarak sahneyi dolduruşunu unutamam. Onunla çalışmak her daim bir keyif, her daim lezzetli ve en az iki porsiyon olmuştur. Süha’dan bir aranje, bir piyano veya bas gitar partisyonu isterseniz mutlaka fazlasını alırsınız.

Mel-Ki Stüdyoları ve Boğaziçi Müzik Kulübü’nde geçirdiğimiz sayısız zaman sırasında özellikle aranje ve müzik programlarını rahatlıkla kullanma konusundaki bana katkılarından dolayı hala teşekkürü borç bilirim.

Yanaklarından öperim. 🙂

O, kocaman yüreğini her zaman dostlarına karşılıksız sunmuş ve çok alçak gönüllü bir müzik adamı olmuştur. Sanatına ve aranjörlüğüne her zaman inanmışımdır. Yolun açık olsun güzel insan, iyi ki varsın. 🙂

Süha Duran; müzisyen, aranjör, prodüktör, ses mühendisi, dost, gerçek bir değer. Bir insanin hayatına bu kadar çok değeri katması için gerçekten çok değerli olması gerekir ki işte bu değerler toplanınca Süha Duran oluyor.

Her muhabbetimde bilgisi, hayata karşı derinliği, duruşu, net tavırlarıyla beni daha çok kendine bağlayan, çevremizde böyle insanların daha çok olmasını temenni ettiğim gerçek dost.

Süha’nın değimi ile “Cansın”! İyi ki varsın ve hep ol Süha Duran!

Kolay değildi Melih Kibar‘ın beğenisini kazanmak. Ve Süha MELKİ‘nin gözbebeğiydi. Tanıdığım en başarılı müzik adamlarından biri olması bir yana, ne zaman yardıma ihtiyacınız olsa yanınızda olan kocaman yürekli bir adamdır.

Kısacası iyi ki varsın Süha Duran.

Ünlü bir düşünür güzelliği ‘tüm elementlerin tam bir uyum halinde çalışması’ şeklinde yorumlamış. Bir işi sadece güzel yapmak yetmiyor, aynı zamanda güzel bir insan olmak da lazım. İşte Süha Duran tam da böyle bir adam. Kendi güzel, işi de güzel. Doğal olarak da yaptığı her işte, bastığı her notada o duyguyu alabiliyorsunuz. O kelimelerin anlatamadıklarını, notalarla söylüyor. Sizde o notalarda, kendinizi anlatabiliyorsunuz. Müziğin kalbinde Süha, Süha’nın kalbinde müzik var. Umarım bu aşk hiç bitmez..

Sevgilerimle.

Bertolt Brecht’in tiyatrolarına müzik yapan besteci Hans Eisler “Sadece müzikle ilgilenen bir kişi, sonunda müzikten de anlayamaz.” der.

İşte bu laf tam da bizim Süha‘yı tanımlar. Süha hem Antalya’nın diğer çapsız müzisyenlerinden çok daha iyi bir müzisyendir, hem de onunla müzik dışındaki birçok konuda da konuşabilirsiniz. Müziğin hayatın bir yansıması olduğunu hatırlar, Antalya’daki müzisyenlerin sığ dünyasının dışına çıkma fırsatı bulursunuz.

Bizim bu adamla dostluğumuz öyle her dostluğa benzemez! Onu adlandırmak için kelimeler de yetmez zaten. Tüm kelimeler kısaca (…) üç noktadır, asla sonu olmayan.

Aranje, miks – mastering, müzisyenlik, enstrümanistlik, yazılım, fotoğraf… Elini attığı her işi layıkıyla, hakkıyla, tüm gücüyle, zekası ve konsantresiyle, elinden gelenin en iyisiyle yapar. Bunlar hayatta çok önemli meziyetlerdir, lakin en önemli meziyeti ise mükemmel bir kalbe sahip olması ve onu hakkını vererek taşımasıdır, insan olmasıdır.

Hayatımda olmasından mutluluk ve gurur duyduğum tek insan. İyi ki tanışmışız o karanlık mekanda 🙂 Seviyorum seni. Yolun açık olsun, her konuda yapıştır gitsin kardeşim.

Süha Duran; sen bence Türkiye’de bas gitarist olarak ilk ona girersin, bu birinci özelliğin. Stüdyoda inanılmaz güzel ve temiz kayıtlar alırsın, solistin en ufak bir detonesi bile kulağından kaçmaz. Ben buna canlı şahidim.

Seninle birçok kayıt yaptık ve seninle kayıt yapan solist olarak senin kulağına çok güvenir, kefil olurum. Çok başarılı ve kendine has aranjör ruhun var ve disiplinin çok iyi. Bir de muhteşem piyano çalıyorsun ve en önemlisi de çok iyi kulağın var, güzel tonlama ve miksaj yapıyorsun.  Yani sen bana göre bu piyasada çok kıymetli bir müzik adamısın. İnşallah bir gün seninle beraber bir projede buluşur ve ruhumuzdan çıkan güzellikleri tüm Türkiye ile paylaşırız göğsümüzü gere gere.

Süha Duran; seni anlatmak bu kadar kolay değil ama görünen köy kılavuz istemez. Sen mükemmel bir müzik adamısın, adam gibi adamsın ve Recai Demir tarafından seviliyorsun..

Zevkle çalıştığım ve işinde profesyonel bas gitaristlerin en başında gelen isimlerden biridir.. Ve ayrıca omurgası sağlam, karakterli adamlardan da biridir ve benim tontonumdur O.

Seni seviyoruz Süha Duran..!

Yaklaşık 20 yıldır birçok önemli projede güvenerek ve keyifle çalıştığım nadir insanlardan biridir Süha’cığım.

O projeye girmişse sahiplenir, tüm yeteneklerini, duygusunu ve tecrübesini paylaşır.  SG Yapım ve SG Audio Studio’nun temel direğidir. Onu bilen bilir, bilmeyende projesini teslim etsin ve tanısın.

Kısacası, yaşadığım sürece keyifle çalışacağım ve oğlum Rüzgar’a anlatacağım özel yetenekli bir müzik adamıdır Süha Duran.

Çok sevgili arkadaşım Süha ile ilk tanışmamız ve çalışmamız değerli sanatçı Barış MANÇO’nun “Mançoloji” albümünün kayıtları esnasında olmuştur. Süha albümün kayıt teknisyenliğini yapıyordu, ben de bu albümün ritmlerini çalmıştım. Daha sonra Ferdi ÖZBEĞEN’in son albümü de olmak üzere birkaç albümde daha birlikte çalıştık.

Süha ile çalışmak çok güzel, bana çok keyif veriyor. Müzisyenliğini ve kişiliğini çok seviyorum. Sühacım iyiki varsın. Sevgiler..

Süha Duran; yetenekleri ve zekası O’nu ilk tanıdığım sıralarda dahi beni etkilemişti. Bu tanışma ne mutlu ki uzun uzun yıllar öncesine uzanıyor.

Müzikal yetenekleri tartışılmaz fakat Süha Duran yeteneğin yanına disiplini de ekleyebilmiştir. Kayıtlarda, sahnede vb. üslubu tam ayarındadır. İşleri planlanan zamanda bitirir, sündürmez. Tüm bu özelliklerinden olsa gerek değerli bestecimiz Melih Kibar, son dönemlerinde stüdyosundaki işlerini Süha Duran‘a emanet etmişti.

Süha Duran ile birlikte müzik yapmak çerçevesinde tanıştım. Onunla birlikte çeşitli performanslarda yer aldım. Çok keyifli ve müzik dolu anlar yaşadık. Ancak hepsinden önemlisi, onun insan olarak yaymış olduğu sevgi, güvenilirlik ve profesyonellik hissiyatıydı ve bu herkesi kavrıyordu. Bir bütün halinde fark ediliyordu kendisi. Süha Duran’la yaptığınız sohbetlerde ve yazışmalarda bile buna çok rahat rastlayabilirsiniz.

Müzisyenliği dışında yazılım ve elektronikteki bilgi dağarcığı da kendisini oldukça değerli kılıyor. Sadece iyi bir müzisyen olmakla kalmayıp, kendisi ile birlikte yapacağınız iş alanlarında da ne kadar ciddi ve profesyonel bir bakış açısına sahip olduğu izlenimini bırakıyor sizde. Kişilik olarak çok muhteşem bir insan olmak ile birlikte dünyaya onunla birlikte bakabileceğiniz bir düşünce seline de sahip. Onu Süha Duran yapan her şey sizi kendiniz yapan ögelerden oluşuyor.

Süha ile bir yıl önce keyifli bir ekiple çalma fırsatını yakaladım ve kesinlikle sahnede rahat edebileceğiniz ender bas gitaristlerden biridir. Piyanist, aranjör, ses teknisyenliği konularındaki ustalığı da sizi kendisine bir kez daha hayran bıraktıracaktır. Bunların yanı sıra yeni tanışmış olmamıza rağmen dostluğunu hiçbir zaman kaybetmek istemeyeceğim bir arkadaşımdır. Süha Duran gibi donanımlı bir müzisyen ile tanışmak ve çalışmak ayrıcalıktır.

Analog cihazlardan dijital dünyaya kadar tüm teknolojik değişim süreçlerine tanıklık etmiş, ses ve ses teknolojileri alanında ülkemizdeki sayılı isimlerden birisi Süha Duran. Bir mühendiste olması gereken tüm dikkat, titizlik ve analitik bilgiye sahip. Bence Süha Duran bir çok ses mühendisinde olmayan ekstra bir özelliğe de sahip. Müzikal bilgi, beceri, icra ve deneyimleri o kadar gelişmiş ki, onlarca insan zinciriyle bitirebilecek bir müzik projesini sadece onunla tek başına bitirebilmeniz mümkün.

Beraber onlarca müzik projesinde çalıştık. Teknik, müzikal ve deneyim olarak ondan çok fazla şey öğrendim. Bildiklerini paylaşmaktan hiç çekinmedi. Dostluğu ve öğretmenliği için ona çok şey borçluyum. Bu dostluğunun yanı sıra tüm müzikal çalışmalarımın bir yerlerinde olması bana hep güven veriyor.

*Kişiler alfabetik olarak listelenmiştir.